hayalim
bir genc kızın yasadıkları
Genç Bir Kızın Yaşadıkları
Uyandığınız halde yataktan kalkamamanız, bir güç tarafından hareketlerinizin engellenmesi, kıpırdayamamanız yada konuşamamanız, bağırmaya çalıştığınız halde sesinizin tüm çabalamalarınıza rağmen çıkmaması, bu süre zarfında çesitli sesler ve halisünasyonlar görmeniz yani, halk arasında Karabasan diye tabir edilen olay.
19 yaşındaydım. O zamana kadar karabasanın ne adını ne sanını duymuştum. İlk yıllar sesli ve görüntülü yoğun bir şekilde yaşadım. Ailecek panik içerisindeydik. Çaresizlikten herkesin verdigi aklı uygulamaya koyulduk. Bu arada cok komik olaylar da yaşadım. Dörtyol ağızlarına şekerli sular döktü, yatağın altında Kurân'la uyudum. O olmadı bıçakla uyudum, o olmadı makasla uyudum, o da olmadı hocaya gittik; bana muska yazdı. O olaydan sonra yoğunluk azaldıysa da tam olarak kesilmedi. Cahil insanlar da degiliz; ama nedense o zamanlar hiç aklımıza bir psikoloğa danışmak gelmedi . Çünkü birazdan anlatacağım şeyler çok mistik, doğa üstü olaylardı.
Her olay sonrasında yatağa oturup, ''Neden ben?'' diye ağlardım. Ne yapmıştım acaba? Neden böyle korkunç olaylar beni bulmuştu. Bu konuyu her ne kadar araştırdıysam da bir sonuca ulaşamamıştım. Gördüklerim rüya mıydı acaba? Kendimi çok tahlîl ettim. Her defasında gözlerim açık bulunduğum mekanı çok iyi gorebiliyordum. Fakat bir türlü ne hareket ediyor, ne de bağırabiliyordum. Hadi hareket edip bağıramıyorum, tamam; ama o anda duydugum sesler ya da gördüğüm görüntüler, beni zıvanadan cıkarıyordu . Yaşadıklarımı arkadaşlarıma anlattığımda pek inanan olmadı. Benim gibi karabasanlar tarafından basılanına da rastlayamamıştım. Bulunduğum mekanı değistirirsem belki yararı olur deyip yurtdışına çıktım, olmadı. Evlendim, yine olmadı. Dindâr bir teyzemize bu konuyu anlattım. Teyze, bana Kurân'dan bazı ayetler okudu. O günden sonra olaylar kesildi. Ara sıra yine bu olayı yaşasam da, eskisi gibi değil artık..
Başımdan geçenleri bir internet sitesinde 4-5 satırla özetledim. Bu konuda yüzlerce mesaj aldım.Bir kısmı cinlerle ilintili olduğunu soylerken, diğer kısmı beyinsel fonksiyonlarla iniltili olduğundan bahsettiler. Büyük çoğunluk ise basından bu tarz olaylar geçen insanlardan aldığım mesajlardı. Hepsi de benden bu konuda yardim istiyordu. Hâl böyle olunca, kayıtsız kalamadım ve bu siteyi yapmaya karar verdim. Benim yaşadıklarım korkunçtu. Hiçbir yerde cevap bulamamıştım. Daha da kötüsü, bu olayın yalnızca benim başıma geldiğini sanıyordum. Ama şimdi biliyorum ki, bu olayı bir çok insan yaşıyor. Turkiye'de bu konuyla ilgili ne bilimsel ne de dinsel bir bulguya rastlayamadım. Tahmin edersiniz ki, bu olay yalnızca Türk insanının başına gelmiyor. Amerika'da bu olaya SLEEP PARALAYSIS adı verilmiş.
Bir grup insan, bu olayın cinler tarafindan yapıldığını, diğer bir grupsa bu konunun beyinle ilgili olup adının uyku felci olduğunu savundular. Ben, her iki grubun da aciklamalarina yer vereceğim. Bu konuda bilgisi olanların bilgilerini bizimle paylasmalarını da isteyeceğim. Ayrıca başınızdan geçen deneyimlerinizi de bana yazabilirsiniz.Yalnız bildiğimiz bir şey var ki, her ne ise, Dünya'nın her yerinde bu olayı insanlar yaşıyorlar. Eğer bu olaylar, sürekli başıniza geliyorsa, benim size tavsiyem, hastahanelerin neurology kliniğine gidip bir beyin filmi çektirmeniz. Hepinize karabasansız günler dilerim.
KARABASANLA İLK TANIŞMAM
19 yaşına kadar Karabasan'ın ne adını ne de sanını duymustum. Tâ ki o geceye kadar... Gece üzerimde hissettiğim iki elin baskısıyla uyanmıştım. O iki el, beni yatakta hafifçe sağa sola sallıyordu. Duvara doğru dönük, yan yatmış vaziyette olduğum için, arkamdakinin kim olduğunu anlayamadım. Arkama dönmek istediğimde kıpırdayamadığımı fark ettim. Hareket edemiyordum. Çok uykum olduğu için fazla üstünde durmadım. Gelenin annem oldugunu zannedip uykuma devam ettim. O gün ilk karabasan deneyimimi yaşamiştım.
ONA DOKUNDUM
Ertesi gece, yine bir dürtüyle uyandım ve gördüğüm manzara karşısında dehşete düştüm. Kapkaranlık odanın içerisinde, bir çift korkunç göz, bana bakıyordu. Yerimden fırlayıp ışığı açmak için davrandım; ama kıpırdayamadığımı hissettim.Ne kadar çabalarsam cabalayayım, bir güç beni tutuyordu.Çığlık atmaya çalıştım, nafile... Sesim soluğum çıkmıyordu. Sadece gözlerimi oynatabiliyordum ve o şeyle göz göze gelmemek için başka yerlere bakıyor, bir yandan da yataktan kalkmak için uğraşıyordum. Bir müddet sonra çözüldügümü hissedip yataktan fırladım. Annem yanıma geldiğinde ağlıyordum. Beraber yattık. Ben, kolumu yataktan dışarı çıkacak şekilde, başımdan yukarı doğru atıp yattım. Birden, avucuma yumuşak birşey değmeye başladı. Sanki satene benzer, yumuşak bir kumaştı. Giderek ağırlaşmaya ,ağırlığın etkisiyle de kolum, yavaş yavaş aşağı çekilmeye başladı. Kolumu hemen geri çekmek istedim; ama o anda yine kıpırdayamadığımi farkettim. Ama korkmuyordum. Ne de olsa yanımda annem vardı. İçimden ufak çaplı bir küfür ettim. İste o anda, hayatımın hatasını yapmıştım. Korku filmlerinde tarzında bir gürültü, kulaklarımda yankılanmaya ve çınlamaya basladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Aynı zamanda, beni yatağın içinde bir sağa bir sola hizlı hizlı sallıyordu. Yatağın içindeki sallantımdan, annem uyanıp beni tuttu ve o anda kendime gelebildim. Resmen çarpılmıştım...
TELEFONDAKİ SES...
Bir gece, başucumdaki telefonun sesiyle uyandım. Telefona doğru hamle yapmak istediğimde, kıpırdayamadım.Telefonun açıldığını hissettim. Telefonu göremiyordum. Ahizeden bir ses gelmeye başladı. Eniştemin sesiydi ve saçma sapan şeyler konuşuyordu. O anda, telefonun gerçekte calmadığını ve o konuşanın da gerçekte eniştem olmadığını anladım. Yataktan fırlayıp kalktığımda, telefon kapalı duruyordu.
KOLTUKTAN GELEN SES...
Ablam, yurtdışında yaşıyordu .Bir gece yatarken, "Acaba onu düşünsem, telepati kurabilirmiyim?" dedim. O anda, ayak ucumdaki tek kişilik koltuğun üzerinden bir ses geldi: ''Ohoooo, kızım, onlar çoktaaan uyumuştur!'' Birden koltuga baktım; hiç kimse yoktu ama orda birisinin varlığını seziyordum. Yine hareket etmek, bağırmak için çetin bir mücâdele vermiştim
CADI
Babaannem, bizde kaldığı bir gece karşımda uyuyordu. Filmlerden de bildiğimiz bir cadı tiplemesi vardır ya... Hani uzun burunlu ve uzun çeneli, yuzunde kocaman et benleri olan; sivri, kocaman şapkalı ve süpürgeli... Gece uyandığımda bir de ne goreyim! O cadı, babaannemin üstüne çıkmış ve kadının boğazına yapışmış bir sekilde çığlıklar atıyor... O anda babaannemi öldürdüğünü zannettim. Bağırmak istedim, kalkmak istedim nafile... Dehşet içinde hem onları seyrediyor, hem de kalkmak için çaba sarfediyordum. Kalkıp ışığı yaktığımda, babaannemin mışıl ışıl uyuduğunu gördüm.
BABAMIN KILIĞINDA...
Bir akşamüstü, annemlerin yatak odasında uzanmış yatıyordum. Birden, karabasanın geldiğini anladım. Hareket edemiyor, kurtulmaya calışıyordum.O sırada, babam içeri girdi. Üzerini çıkarıp eşorfmanlarını giydi. Aynanın karşısında saçlarını taradı. Ben hem onu seyrediyor, hem de bağırmaya çalışıyordum.Oda karanlık olduğu için, beni fark edemediğini düşünüyordum. Kendimi farkettirmek icin epey bağırmaya uğraştım. Bir türlü beni görmüyordu.Saçlarını taradıktan sonra, kapıyı açıp çıktı. Bir müddet sonra, bulunduğum durumdan kurtulup içeri gittim. Babamı arıyordum. Ona olanları anlatacaktım. Anneme, "Babam nereye gitti?" diye sorduğumda, "Daha işten gelmedi ki!' dedi...
SOĞUKTAN TİTRİYORDU...
Arkadaşımın evinde, sırtım duvara doğru dönük, yan yatıyordum. Sabah, yorganın hafifçe açılıp, arkamdan birinin yatağa girdiğini ve titrediğini hissettim.Ne oldugunu anlayamadım. Arkama donmek istedim; fakat hareket edemiyordum. Gelen, arkadaşım olamazdı; o, karşımdaki yatakta yatıyordu Onu görüyordum. Arkamdaki her kimse, çok üşüyordu.Son bir gayretle yataktan fırladım; ama baktığımda, yatakta kimse yoktu.
KENDİMİ GÖRDÜM...
Sabaha karşı, karabasanı hissederek uyandım. Ayak ucuma doğru duran TV'nin ekranındaki yansımadan, kendimi ve odayı görebiliyordum. Birden, yanima biri geldi. Ekrana iyice baktığımda, bu kişinin kendim oldugunu gördüm. Yatakta yatıyordum; ama başucumda benim bir kopyam dikilmiş, bana bakıyordu.
Yaşadıklarım bu kadarla sınırlı değil. İlk etapta aklıma gelenler bunlar... Bazen de sessiz ve görüntüsüz, sadece kıpırdayamama gibi durumlarla karşılaştım.Geldiğinde önemsemezsem, ya da korkmadığımı anlarsa, üzerimdeki baskıyı iki katına çıkarırdı...
Hiçbir sorunum ya da psikolojik problemlerim yoktu. Gençliğimin en güzel, en mutlu ve sorunsuz cağlarğnda başlayıverdi ve 6 yıl, yoğun bir şekilde devam etti. Bunlar, rüyada olan şeyler degildi. Bir dürtü ile uyanıveriyordum. Gözlerim açık görebildiğim kadar, bulunduğum ortamı görüyordum. Korkunç günler geçirdim. Ama çivi çiviyi söker derler... Doğru galiba... Başımdan geçen onca olaya rağmen, evde tek başıma, kapkaranlık odalarda hiç korkmadan kalabiliyorum.